Imagine
"Gerçekliğin sürekli güncellendiği bu açık dünyada farklı rollere girdim. Yan görev olarak da yoldakileri rendera bıraktım."
Xuntos
İnsan dinginlik arayışında insandan kaçar sonra yine insan arar. Kendi gibi birilerine yolda rastlamak isteyeceğini hiç düşünmemişti. Belki de bu uzun süreli yalnızlık korkutmuştu. Kimsenin çıkmayacağı bir yolculuğa çıkacak kadar delirmiş olamazdı ya. İnsan yolda dinlenir, sorgular, çelişir ve sonunda rahatlamak ister. Bir siluet bir hareket görse rahatlayacaktı. Yalnız olmadığını bilmenin rahatlığıydı ihtiyacı olan. Çok geçmeden ufka doğru kendi halinde yürüyen birilerini gördü. Yolunu bir bakıma onların varlığına onaylattı. Yalnız değildi. Bir insan en fazla insanlara tahammül edeceğini hissettiği zamana dek yalnız kalabiliyor.
Pouch
"Bu objeler, işlevinden soyunup, benim yarattığım anlamı giydiklerinde, daha evvel kaç milyon kez üretildiklerinin bir önemi kalmıyor."
Editmode
"Gerçekliğin sürekli güncellendiği bu açık dünyada farklı rollere girdim. Yan görev olarak da yoldakileri rendera bıraktım."
Checkpoint
"Gerçekliğin sürekli güncellendiği bu açık dünyada farklı rollere girdim. Yan görev olarak da yoldakileri rendera bıraktım."
Mareium
"İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim."
Duo Semen
"Aslında dünyaya gelmek değil yaptığımız, dünyadan çıkmak: Tıpkı yaprakların ağaçtan çıkması gibi. Okyanus nasıl dalgalanırsa, evren de insanlanır."
Alan Watts
Octuo
"Gözlerimi hapseden bu yapay ışık, varoluşuma aldırmayan bu büyük vitrin, farklılığımın derisini zımparalayan bu kültür."
Acro
"İşaret parmağının hafızasına güveniyor ve fotoğraf çekmek için yürümekten daha kısa bir yol bilmiyordu. Kamerasını açıp, pozlamasını kontrol etti. ISO: 30 milyar ışık yılı. Açılan zihniydi ve netlik sonsuzdaydı."
Astrok
"İlginçtir ki modern gökbilimcilere göre uzay sonlu bir alan. Bayağı rahatlatıcı bir düşünce bu. Özellikle de eşyalarını nereye koyduklarını unutanlar için."
Woody Allen
Gravity
"Hayatlarımız bize ait değildir. Rahimden mezara kadar yaşamış ve yaşayan başka insanlara bağımlıyız. İşlenen her suçla, yapılan her iyilikle kendi geleceğimizi doğururuz."
Bulut Atlası
Im Underwater
"Yapmak istediğini yapma. Yapmak istemediğini yap. Yapmamaya koşullandırıldığın şeyi yap. Seni en çok korkutan şeyleri yap."
Chuck Palahniuk
Bitten
"Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar."
Friedrich Nietzsche
Tetoid
"Gözlerimi hapseden bu yapay ışık, varoluşuma aldırmayan bu büyük vitrin, farklılığımın derisini zımparalayan bu kültür."
Nigoma
Çimler üzeri arkadaş toplaşmaları, yatay ya da dikey yolculuklar, rengarenk festivaller, yazıyla çiziyle üretimle geçen vakitler, ufak çaplı mucizeler ve evden sokağa çıkışlar... Kulağımda hep bir müzik var.
Tekbant
"Yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder."
Carl Gustav Jung
Ekbatop
"İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim."
Cordialis Roep
"Söylenmeye değer tek şey duygulardır, içten gelenlerdir. İnsan içinden geleni söylemeliydi yalnızca."
Virginia Woolf, Mrs Dalloway
Haerenga
Neden başladığını bile bilmediğimiz bir günün akşamında, biraz keyif alalım diye başına oturduğumuz bir filmin kötü sonla bittiğini gördük. Şu an yaptığımızsa aynı filmi başa sarmak, aynı sonla bitişini izlemek. Ve bunu tekrar tekrar yapacağız. Ta ki kendimizi yok edene kadar.
Box
"Bu objeler, işlevinden soyunup, benim yarattığım anlamı giydiklerinde, daha evvel kaç milyon kez üretildiklerinin bir önemi kalmıyor."
Heyn
Ne kadar zamandır yolda olduğunu bilmiyor. Gördüğü her dinlenme noktası planlı yolculukların uğrak yeri... Çoğunluğa mantıklı gelecek bir sebeple, bir noktadan diğerine gidenlerin mecburen uğradığı mekânlar. Onun yolculuğu plansız, gideceği yer belli değil ve yolda olmasının diğerlerine mantıklı gelecek hiçbir açıklaması yok. Açıklamak isteyen kim? Yoldayken sadece gidebildiğin kadar gitmeyi düşünürsün ama sadece durunca hatırlarsın nereye ve neden gittiğini... İşte bir tane daha... Mola yerleri hesaplanabilir, fabrikasyon dünyanın bir parçası... Tatsız bir çay, tesadüfi bir yemek, pis tuvaletler ve iyi yolculuklar... Dinlenmek istemiyor. Yorgunluktan düşüp uyuyacağı bir ağaç altı ya da bir su kenarı bulana dek yoluna devam edecek.
Sonar
"...böyle anlar dolmuşlukla başlar. Haftalar ağır geçmiş, midede sıkıntı topu birikmiştir. Sonra beklemediğin anda, ortalıkta kimse yokken, oflaya poflaya eline bir kalem alırsın ya da duvar köşesinde duran sazın teline boş vurursun ve olaylar gelişir...
Ayıldığında ortaya saçılanlara inanamazsın. Onlar hala pas parlak, sanki kalbi atıyormuş gibi hareket halinde, karşındadır. Seninse opacity hala %33'tedir. Keşke ben hiç dönmesem, siz saçılmaya devam etseniz diye düşünürsün."
Arnung
"Her sabah günün menüsüne bakıp buna göre maskeler seçerdi. Çünkü figüranlar dublör kullanmaz."
Heliopause
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.
Dodecahedron
Her ev, kaosu ve uyumu bir arada barındıran bir evren gibi. Onu oluşturan her bir odanın, her bir mekanın kendine özgü bir atmosferi ve hissi olması ise kaçınılmaz.
Tafe
Zihnim o kadar hızlı çalışıyordu ki, biraz daha devam etsem o paslı tesisat mutlaka bir yerden patlak verecekti. Çaktırmadan çıktım... Hassiktir! Çıkarken vanayı kapatmış mıydım ki?
Rodot
Hayata sıfırdan başlamak için tüm hazırlıklar yapıldı. Tarihteki en eski tamir yöntemi "restart" butonunun yerini arıyorduk.
Flora
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.
Yuvica
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
"Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz."
Because Of You
"Kişinin egosu, bütün problemlerinin, bütün savaşların, bütün anlaşmazlıkların, bütün kıskançlıkların, korkunun, depresyonun kaynağıdır. Kendisini başarısız hissetmek, sürekli olarak diğerleri ile kıyaslamak herkesi incitir, aşırı derecede incitir; çünkü her şeye sahip olmazsın."
Osho
Proi
"İşaret parmağının hafızasına güveniyor ve fotoğraf çekmek için yürümekten daha kısa bir yol bilmiyordu. Kamerasını açıp, pozlamasını kontrol etti. ISO: 30 milyar ışık yılı. Açılan zihniydi ve netlik sonsuzdaydı."
Rjovik
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
"Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz."
Rollkow
Hasat sonrası tarlayı bir kargaya emanet edip çekip gittiler. Dönmek için 200 yılları vardı şimdi.
It's Temporary
"Pencerenin kenarında, boş boş dışarı bakıyorum. Bir şeyler bana hep sonraki anda delireceğimi söyledi. Ama öyle olmadı. Delilik korkusu bir şeylere sadık kalma anlamına gelebilir. Henüz bir şeye bağlı değilim."
Kárhozat (1988)
Brian
"Yıllar içinde herhangi bir anlık değişikliğin taze bir zihinsel enerji patlamasına yol açtığını keşfettim. Şimdi bu odadayken birazdan öbür odaya geçersem, bu bana yardımcı oluyor. Sokağa çıkarsam fazlasıyla yardımcı oluyor. Yukarı çıkıp duş alırsam, bunun da faydası büyük. Bu yüzden ara sıra fazladan duş alıyorum. Aşağıdaysam ve açmaza düştüysem, işime yarayacak olan şey yukarı çıkıp duş almak. Beni rahatlatıyor bu."
Woody Allen - "Daily Rituals" by Mason Currey
Pialo
"Gözlerimi hapseden bu yapay ışık, varoluşuma aldırmayan bu büyük vitrin, farklılığımın derisini zımparalayan bu kültür."
Lupuda
"Her sabah günün menüsüne bakıp buna göre maskeler seçerdi. Çünkü figüranlar dublör kullanmaz."
Reisen
Birçok insanın emekli olunca yerleşmek isteyip yine birçoğunun bir bahane bularak yerleşmediği sahil kasabalarından birine ulaştı. Mevsimi olmadığı için tatilciler yoktu. Sadece mevsimi olmadığı için değildi aslında. Tatil çalıştıkça hak edilen ve başkaları tarafından pazarlanan bir dinlence değil miydi? Herkes çalışıyordu. Kıyıda biraz rüzgâr, bolca deniz kabuğu ve çekingen dalgalarla karşılaştı. Bungun havayı yırtan birkaç martı sesi duydu. Martılar asla emekli olmazdı. İnsanlar doğar, büyür, çalışır, bir martı gibi ekmekleri yakalar ve yaşlanınca emekli olurlar. Sadece hayaller yaşlanmıyor. Renkli şemsiyelerden birinin altına bir köpek gibi kıvrıldı, büyük bir deniz kabuğu aldı, kulağına götürdü ve içinden gelen sesi dinleyerek uyudu.
Velv
"İşaret parmağının hafızasına güveniyor ve fotoğraf çekmek için yürümekten daha kısa bir yol bilmiyordu. Kamerasını açıp, pozlamasını kontrol etti. ISO: 30 milyar ışık yılı. Açılan zihniydi ve netlik sonsuzdaydı."
Jung
"...böyle anlar dolmuşlukla başlar. Haftalar ağır geçmiş, midede sıkıntı topu birikmiştir. Sonra beklemediğin anda, ortalıkta kimse yokken, oflaya poflaya eline bir kalem alırsın ya da duvar köşesinde duran sazın teline boş vurursun ve olaylar gelişir...
Ayıldığında ortaya saçılanlara inanamazsın. Onlar hala pas parlak, sanki kalbi atıyormuş gibi hareket halinde, karşındadır. Seninse opacity hala %33'tedir. Keşke ben hiç dönmesem, siz saçılmaya devam etseniz diye düşünürsün."
Shaping Love
Düşünce, bir enerji formudur; bir yerde depolayabilir, saklayabilirsiniz ancak yok edemezsiniz, eninde sonunda ortaya çıkmasına engel olamazsınız.
Okeanos
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.
On The Stars
"Bir kuyruklu yıldız olmak istiyorum, herkesin durup baktığı, birbirine gösterdiği bir kuyruklu yıldız, sonra....ansızın bir patlama ve ben yokum..."
Jim Morrison
Uilboek
"Elbette hayvanlardan farklıyız; hayır, onlar elbette uzay gemisi yapamazlar, hayır onlar matematikten anlamazlar, hayır tabi ki Shelley gibi romantik şiir yazamazlar. Lanet olsun! Siz bir balina gibi yüzebilir misiniz? Kartal gibi uçabilir misiniz? Bir yarasa gibi işitebilir misiniz? Bir kedi kadar güzel misiniz? Bir kedi kadar güzel kokuyor musunuz? Kimlerin hak sahibi olacağı ve kimlerin hak sahibi olamayacağı, kimlerin topluma dahil olup olamayacağı türünden bir ahlaki evrende kriterimizi akıl olarak belirlemek tamamen saçmadır ve ayrımcılıktan başka bir şey değildir! Eğer zürafalar insan ırkı kadar geri kafalı, kendini beğenmiş ve önyargılı olsaydı en az 2 metrelik boynunuz olmadığı sürece hiçbir hakkınız olmayacaktı. Sizi diri kesimle kestikleri, yiyecek olasınız diye kesip biçtikleri, sırf o kadar uzun bir boynunuz yok diye size her türden işkenceyi yaptıkları böylesine emperyalist bir zürafa dünyasında yaşamak ister miydiniz? İşte bizim ahlaki kodumuz böylesine ayrımcı ve önyargılı."
Steve Best
Vantagent
Doğayla birlikte ayrı gezegene çıktık. Birkaç ışık yılı yol kat edip, elimizdekileri etrafa saçtık.
Özgür Ruh
"Her insan temiz doğar ve yola başlar. Yolda hangi rengi alacağın senin elinde. İster başladığın gibi masmavi devam edersin, ister gökkuşağı olursun. Saflığın, başlangıcın rengidir mavi... Kırmızının aksine kalbinin rengidir aynı zamanda. Yaşamak için nefes alışların dalgalanır. Kendini döke saça yükselirsin. Dilediğin gibi...
Cehennemse her an aşağıdadır. Hiç bırakmaz peşini, her an aklının bi köşesindedir. Elin gider.. çekersin tekrar. Yoksa o mu haklı? Hiçbir zaman emin olamazsın."
Şevki Orhan
Fast Fingers
"Ey kırılan eşyanın ruhu, paramparça olduk fakat kabul edelim ki harika vakit geçirdik."
The Land
Zaman ve mekan senden uzaktayken rüyanda ne görürsün?
Shield Maiden
Öylece oturup seyrettik Güneş'in batışını, atomun parçalanışını, yerçekiminin ortadan kalkıp toprağı havalandırışını.
Torcher
Yola çıkmak istersin; taş duvarlar önünde durur.
Terk etmek istersin; geride kalanlar uğursuz birer ruh gibi ardına eklenir.
Geçmişini tutuşturmak istersin; görünmez bir el meşaleni söndürür.
Yaratmak için, yok etmeyi göze almak gerek.
Ateşin hakkını vermek için, onun ışığında durmak gerek.
Straighten
Kim bilir belki yerçekimi de bir zamanlar birilerinin kurduğu bir hayalden ibaretti.
Bug
"...böyle anlar dolmuşlukla başlar. Haftalar ağır geçmiş, midede sıkıntı topu birikmiştir. Sonra beklemediğin anda, ortalıkta kimse yokken, oflaya poflaya eline bir kalem alırsın ya da duvar köşesinde duran sazın teline boş vurursun ve olaylar gelişir...
Ayıldığında ortaya saçılanlara inanamazsın. Onlar hala pas parlak, sanki kalbi atıyormuş gibi hareket halinde, karşındadır. Seninse opacity hala %33'tedir. Keşke ben hiç dönmesem, siz saçılmaya devam etseniz diye düşünürsün."
Stumble
Kim bilir belki yerçekimi de bir zamanlar birilerinin kurduğu bir hayalden ibaretti.
Moyaji
"İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim."
Jionda
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
"Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz."
Laugar
Dün geceye dair hatırlamadığım herkesin hafızasında kendime uzun süreli bir yer edindim.
Ruvag
Defalarca geldi dünyaya. Yüzlerce, binlerce, milyonlarca kez. Yepyeni bir türdü her seferinde. Ve her seferinde yine kendine evrildi.
Industry Sunset
Tüm ayrıntılarıyla ince ince işlediğimiz ikinci doğa, insanın yaratma gücünü tek tipleştirdiği kadar onun tür olarak varlığını da yepyeni açılarla besler.
Forest Guard
"İnsan doğadan yaşar, yani doğa onun bedenidir, ölmemek için onunla daimi bir diyalog sürdürmelidir. İnsanın fiziksel ve zihinsel hayatının doğaya bağlı olduğunu söylemek, doğanın kendi kendisine bağlı olduğunu söylemektir, çünkü insan doğanın bir parçasıdır."
Karl Marx
Vanimu
Defalarca geldi dünyaya. Yüzlerce, binlerce, milyonlarca kez. Yepyeni bir türdü her seferinde. Ve her seferinde yine kendine evrildi.
Documented
Düşünce, bir enerji formudur; bir yerde depolayabilir, saklayabilirsiniz ancak yok edemezsiniz, eninde sonunda ortaya çıkmasına engel olamazsınız.
Sleeping Guards
Bin tane kafam da olsa, yine uykuya dalacağım. Ne üstümden geçen bir kuş sürüsünü duyacağım ne de yaklaşan düşmanlarımın sesini.
Together Alone
Ne kadar aynı fiziksel ortamı paylaşsak da nadiren bir aradayız. Burada nesnelerle aynı havayı soluyor, onları yonttukça alanımızı genişletiyoruz.
Onların şüphe götürmez somutluklarının peyda ettiği bu üç boyutlu materyal sınır, sınırsızlığa öykünen perspektiflere yuva oluyor.
Pomion
Eminim zamanı da yaşlandıran, çağdışı bırakan, sürekli geç kalmış hissettiren bir güç vardır.
Bluden
Görmek istemediğimiz şeyleri, göremeyeceğimiz yerlere kaldırırız. Oraya buraya sokuştururken sayıları her geçen gün artar. Neden sonra anlarız ki kafa, artık çöp evdir. Kurcalarız, birazını atarız, birazına kıyamaz yine saklarız, güzelce dağıtıp sonra yeniden toplamaya çalışırız... Kafa, yeniden kullanılır hale geldiğinde ise her şeyi sırayla, yeniden yaparız.
Murat Birsen
Çekmekeş
"6 yaşımda aşçı olmak istedim. 7 yaşımda Napolyon olmak istedim. Hırsım o gün bugündür düzenli bir şekilde artmayı sürdürüyor."
Salvador Dali
Falt
E anlat bakalım, sen nasıl düştün bu sahile? Uzun uzun anlat ama, acele etme. Bir ömür buradayız nasılsa.
Odehug
Eminim zamanı da yaşlandıran, çağdışı bırakan, sürekli geç kalmış hissettiren bir güç vardır.
Lupad
Süzülürken iyi güzel de, her seferinde de bir parça eksiliyor.
Bozukluklar mı düştü acaba?
Cordialis Aurka
"Söylenmeye değer tek şey duygulardır, içten gelenlerdir. İnsan içinden geleni söylemeliydi yalnızca."
Virginia Woolf, Mrs Dalloway
Sonra
"Dünya'nın bir bütün ve tek parça olduğunu anlamayıp, milliyetçiliği, sınırları, orduyu yücelten toplumlar, öldürmeye ve ölmeye devam edecek ve hiçbir zaman huzurlu olamayacaklar.."
Şevki Orhan
Gehoorzaam
Din halk tarafından doğru, bilge insanlar tarafından yanlış ve yönetenler tarafından kullanışlı olarak kabul edilir.
Seneca
Zig Zag Stone Stand
"Yaşam kendini bulmak değil, yaratmaktır."
G. B. Shaw
Kern
"Belki duygularımızı açıklamakta çok cimri davranıyoruz, yaşantımızda kafaya fazla yer veriyoruz ve bu bizi bozuyor, duygulanacağımız yerde akıl yürütüyoruz çoğu kez."
Maksim Gorki. Ana
Connection
"Ölüm hayatın doğal bir parçasıdır. Etrafından Güç'e dönüşenler olduğunda onlar için sevin. Tutma, onlar için yas. Duyma, onlara özlem. Bağlılık kıskançlığa yol açar. Gölgesidir kibirin, bu."
YODA, Star Wars Episode III: Revenge of the Sith
Manawa
Doğasına ters olanla uzlaşamazdı. Herkesin kabullenip kader olarak gördüğünü o görmedi. Normalleştirdikçe huzurunun kaçacağını biliyordu. Mazisi insanlık tarihiyle başlayan korkutma törenlerinde ikna olacağını düşündüler. Diğerleri olan bitene o kadar yabancıydı ki, o coğrafyanın yerlisi olamazdı. Nefes alması gerekiyordu. Bedelini ödediği özgürlüğü çaresizliklerinin bir sonucu... Nereye giderse gitsin onu bulunduğu yere bağlayacak bir şey yok. Zırhlarını, zincirlerini atarken, yüzünü günün başladığı yere çevirdi. Şimdi kimselerin uğramadığı yerlerden dünyayı bir tur dönmek istiyor.
Shelf
"Bu objeler, işlevinden soyunup, benim yarattığım anlamı giydiklerinde, daha evvel kaç milyon kez üretildiklerinin bir önemi kalmıyor."
Vertien
"Her sabah günün menüsüne bakıp buna göre maskeler seçerdi. Çünkü figüranlar dublör kullanmaz."
Cosmos
"Biz kozmik bir yolculuktaki gezginleriz, yıldız tozuyuz, girdaplarda dönüyoruz ve dans ediyoruz ve sonsuz anaforlarız. Hayat ebedidir. Biz birbirimiz ile karşılaşmak, tanışmak, sevmek ve paylaşmak için bir anlığına durduk. Bu değerli bir an. Bu sonsuzluk içinde küçük bir parantez."
Paulo Coelho, The Alchemist
T-Storya
Eminim zamanı da yaşlandıran, çağdışı bırakan, sürekli geç kalmış hissettiren bir güç vardır.
Rakami 4
"Hayatım boyunca sayılarla uğraştım elbette. Bir süre sonra insana her sayının kendine özgü bir kişiliği varmış gibi geliyor. Örneğin bir 'on iki', bir 'on üç'ten çok farklı. On iki dimdik, vicdanlı, zeki iken, on üç istediğini elde etmek için gözünü kırpmadan yasaları çiğneyebilen yalnız, karanlık bir karakter. Öte yandan on bir, ormanlarda, dağlarda gezinmeye bayılan bir sportmen; on, hep kendine söyleneni yapan, ağırbaşlı ve saf biri; dokuz ise Buda misali uzun uzun düşünmeyi seven derin ve gizemli biri."
Paul Auster
Shutterism
"Sanatkar ile zanaatkar farklı şeylerdir, evet... Ancak çok önemli iki ortak noktaları vardır: Tutku ve emek... Meslekte 40'ıncı yılını yaşayan bir marangozu ya da heykeltıraşı, hergün o tezgahın başına geçiren sadece 'ekmek parası' mıdır? Yoksa, emeğini tutkuyla eserine işlemenin huzuru ve mutluluğu mu? Ne de kıymetlidir onun için tezgahının üzerinde duran basit, ağaç saplı çekici. Onlarcası olsa da çekmecesinde, sanki o çekici oradan alsan, çekicin nerede olduğunu aramaktan başka hiçbir şey yapamaz hale gelebilir. Meslek erbabı her insan için geçerlidir bu... Emeğin, tutkunun, başarının, ekmek parasının, mesleğe adanmış yılların nesneler dünyasındaki sembolleri oluverir; o çekiç, o klavye, o fotoğraf makinesi, o makas, o fırça, o spatula, o gözlük o..."
Murat Birsen
Tokus
"Dokuz rakamı, Türk ve Altay mitolojisinde, halk kültüründe, halk inancında ve şamanizminde kutlu rakamdır; Dokuz Tuğ, Dokuz Oğuz, Dokuz Boy, Dokuz Yer, Dokuz Gök gibi..."
http://tr.wikipedia.org/wiki/9_(sayı)
Keşfedilecek daha çok şey var
- Anasayfa
- Tişört