- Filtre
- 94 ürün
Flora
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.


Yuvica
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
"Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz."

Heliopause
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.


Ravera
Zihnimin yörüngelerinde zigzag çizen yıkıcı kuşkuların tamamı aslında başka bir galakside yazılmış primitif kodlardan ibaretti.

Rjovik
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
"Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz."

T-Storya
Eminim zamanı da yaşlandıran, çağdışı bırakan, sürekli geç kalmış hissettiren bir güç vardır.

Xuntos
İnsan dinginlik arayışında insandan kaçar sonra yine insan arar. Kendi gibi birilerine yolda rastlamak isteyeceğini hiç düşünmemişti. Belki de bu uzun süreli yalnızlık korkutmuştu. Kimsenin çıkmayacağı bir yolculuğa çıkacak kadar delirmiş olamazdı ya. İnsan yolda dinlenir, sorgular, çelişir ve sonunda rahatlamak ister. Bir siluet bir hareket görse rahatlayacaktı. Yalnız olmadığını bilmenin rahatlığıydı ihtiyacı olan. Çok geçmeden ufka doğru kendi halinde yürüyen birilerini gördü. Yolunu bir bakıma onların varlığına onaylattı. Yalnız değildi. Bir insan en fazla insanlara tahammül edeceğini hissettiği zamana dek yalnız kalabiliyor.


I'm Underwater
"Yapmak istediğini yapma. Yapmak istemediğini yap. Yapmamaya koşullandırıldığın şeyi yap. Seni en çok korkutan şeyleri yap."
Chuck Palahniuk

Anirola
Zihnimin yörüngelerinde zigzag çizen yıkıcı kuşkuların tamamı aslında başka bir galakside yazılmış primitif kodlardan ibaretti.

Duo Semen
"Aslında dünyaya gelmek değil yaptığımız, dünyadan çıkmak: Tıpkı yaprakların ağaçtan çıkması gibi. Okyanus nasıl dalgalanırsa, evren de insanlanır."
Alan Watts

Torcher
Yola çıkmak istersin; taş duvarlar önünde durur.
Terk etmek istersin; geride kalanlar uğursuz birer ruh gibi ardına eklenir.
Geçmişini tutuşturmak istersin; görünmez bir el meşaleni söndürür.
Yaratmak için, yok etmeyi göze almak gerek.
Ateşin hakkını vermek için, onun ışığında durmak gerek.


Astrok
"İlginçtir ki modern gökbilimcilere göre uzay sonlu bir alan. Bayağı rahatlatıcı bir düşünce bu. Özellikle de eşyalarını nereye koyduklarını unutanlar için."
Woody Allen

Rodot
Hayata sıfırdan başlamak için tüm hazırlıklar yapıldı. Tarihteki en eski tamir yöntemi "restart" butonunun yerini arıyorduk.

Cosmos
"Biz kozmik bir yolculuktaki gezginleriz, yıldız tozuyuz, girdaplarda dönüyoruz ve dans ediyoruz ve sonsuz anaforlarız. Hayat ebedidir. Biz birbirimiz ile karşılaşmak, tanışmak, sevmek ve paylaşmak için bir anlığına durduk. Bu değerli bir an. Bu sonsuzluk içinde küçük bir parantez."
Paulo Coelho, The Alchemist


Glavelt
E anlat bakalım, sen nasıl düştün bu sahile? Uzun uzun anlat ama, acele etme. Bir ömür buradayız nasılsa.

Jionda
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
"Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz."

Tekbant
"Yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder."
Carl Gustav Jung

Bug
"...böyle anlar dolmuşlukla başlar. Haftalar ağır geçmiş, midede sıkıntı topu birikmiştir. Sonra beklemediğin anda, ortalıkta kimse yokken, oflaya poflaya eline bir kalem alırsın ya da duvar köşesinde duran sazın teline boş vurursun ve olaylar gelişir...
Ayıldığında ortaya saçılanlara inanamazsın. Onlar hala pas parlak, sanki kalbi atıyormuş gibi hareket halinde, karşındadır. Seninse opacity hala %33'tedir. Keşke ben hiç dönmesem, siz saçılmaya devam etseniz diye düşünürsün."

Solo Violin
"Sanatçı her zaman yalnızdır, eğer sanatçıysa. Hayır aslında sanatçının ihtiyacı olan yalnızlıktır."
Henry Miller

Neighbours
İnsanoğlu, mimari olarak birbirine çok yakın alanlarda yaşasa da içsel olarak apayrı boyutlarda gezinebiliyor. Zor olan ise insanlarla birlikte yaşamak değil, onları anlamak.

Özgür Ruh
"Her insan temiz doğar ve yola başlar. Yolda hangi rengi alacağın senin elinde. İster başladığın gibi masmavi devam edersin, ister gökkuşağı olursun. Saflığın, başlangıcın rengidir mavi... Kırmızının aksine kalbinin rengidir aynı zamanda. Yaşamak için nefes alışların dalgalanır. Kendini döke saça yükselirsin. Dilediğin gibi...
Cehennemse her an aşağıdadır. Hiç bırakmaz peşini, her an aklının bi köşesindedir. Elin gider.. çekersin tekrar. Yoksa o mu haklı? Hiçbir zaman emin olamazsın."
Şevki Orhan

Falt
E anlat bakalım, sen nasıl düştün bu sahile? Uzun uzun anlat ama, acele etme. Bir ömür buradayız nasılsa.

Klembo
Doğayla birlikte ayrı gezegene çıktık. Birkaç ışık yılı yol kat edip, elimizdekileri etrafa saçtık.


Cordialis Roep
"Söylenmeye değer tek şey duygulardır, içten gelenlerdir. İnsan içinden geleni söylemeliydi yalnızca."
Virginia Woolf, Mrs Dalloway


Shutterism
"Sanatkar ile zanaatkar farklı şeylerdir, evet... Ancak çok önemli iki ortak noktaları vardır: Tutku ve emek... Meslekte 40'ıncı yılını yaşayan bir marangozu ya da heykeltıraşı, hergün o tezgahın başına geçiren sadece 'ekmek parası' mıdır? Yoksa, emeğini tutkuyla eserine işlemenin huzuru ve mutluluğu mu? Ne de kıymetlidir onun için tezgahının üzerinde duran basit, ağaç saplı çekici. Onlarcası olsa da çekmecesinde, sanki o çekici oradan alsan, çekicin nerede olduğunu aramaktan başka hiçbir şey yapamaz hale gelebilir. Meslek erbabı her insan için geçerlidir bu... Emeğin, tutkunun, başarının, ekmek parasının, mesleğe adanmış yılların nesneler dünyasındaki sembolleri oluverir; o çekiç, o klavye, o fotoğraf makinesi, o makas, o fırça, o spatula, o gözlük o..."
Murat Birsen

Manawa
Doğasına ters olanla uzlaşamazdı. Herkesin kabullenip kader olarak gördüğünü o görmedi. Normalleştirdikçe huzurunun kaçacağını biliyordu. Mazisi insanlık tarihiyle başlayan korkutma törenlerinde ikna olacağını düşündüler. Diğerleri olan bitene o kadar yabancıydı ki, o coğrafyanın yerlisi olamazdı. Nefes alması gerekiyordu. Bedelini ödediği özgürlüğü çaresizliklerinin bir sonucu... Nereye giderse gitsin onu bulunduğu yere bağlayacak bir şey yok. Zırhlarını, zincirlerini atarken, yüzünü günün başladığı yere çevirdi. Şimdi kimselerin uğramadığı yerlerden dünyayı bir tur dönmek istiyor.


Sakinlik
"Tüm gizemi keşfedip, tüm anlamı yitirdiğimizde bomboş bir sahilde yapayalnız kalacağız."
Tom Stoppard

Kern
"Belki duygularımızı açıklamakta çok cimri davranıyoruz, yaşantımızda kafaya fazla yer veriyoruz ve bu bizi bozuyor, duygulanacağımız yerde akıl yürütüyoruz çoğu kez."
Maksim Gorki. Ana

On The Stars
"Bir kuyruklu yıldız olmak istiyorum, herkesin durup baktığı, birbirine gösterdiği bir kuyruklu yıldız, sonra....ansızın bir patlama ve ben yokum..."
Jim Morrison

Sleeping Guards
Bin tane kafam da olsa, yine uykuya dalacağım. Ne üstümden geçen bir kuş sürüsünü duyacağım ne de yaklaşan düşmanlarımın sesini.

Sonra
"Dünya'nın bir bütün ve tek parça olduğunu anlamayıp, milliyetçiliği, sınırları, orduyu yücelten toplumlar, öldürmeye ve ölmeye devam edecek ve hiçbir zaman huzurlu olamayacaklar.."
Şevki Orhan

Connection
"Ölüm hayatın doğal bir parçasıdır. Etrafından Güç'e dönüşenler olduğunda onlar için sevin. Tutma, onlar için yas. Duyma, onlara özlem. Bağlılık kıskançlığa yol açar. Gölgesidir kibirin, bu."
YODA, Star Wars Episode III: Revenge of the Sith

Okeanos
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.


Obitus
"O mükemmel değil. Sen de mükemmel değilsin. Asıl soru birbiriniz için mükemmel olup olmadığınız"
Good Will Hunting

Gehoorzaam
Din halk tarafından doğru, bilge insanlar tarafından yanlış ve yönetenler tarafından kullanışlı olarak kabul edilir.
Seneca

Old Biker
"Çocukken bir düşüm vardı; kendi bisikletime sahip olmak istiyordum. Bisikletimi aldığımda Liverpool'daki, belki de dünyadaki en mutlu çocuktum. O bisiklet için yaşadım. Çoğu çocuk geceleri bisikletlerini dışarıda bırakıyordu. Ben bırakmıyordum. Benimkini her gece evin içine almakta ısrarlıydım ve hatta ilk gece bisikletimi yatağımda sakladım."
John Lennon

Vantagent
Doğayla birlikte ayrı gezegene çıktık. Birkaç ışık yılı yol kat edip, elimizdekileri etrafa saçtık.


Dodecahedron
Her ev, kaosu ve uyumu bir arada barındıran bir evren gibi. Onu oluşturan her bir odanın, her bir mekanın kendine özgü bir atmosferi ve hissi olması ise kaçınılmaz.

Because Of You
"Kişinin egosu, bütün problemlerinin, bütün savaşların, bütün anlaşmazlıkların, bütün kıskançlıkların, korkunun, depresyonun kaynağıdır. Kendisini başarısız hissetmek, sürekli olarak diğerleri ile kıyaslamak herkesi incitir, aşırı derecede incitir; çünkü her şeye sahip olmazsın."
Osho

Jung
"...böyle anlar dolmuşlukla başlar. Haftalar ağır geçmiş, midede sıkıntı topu birikmiştir. Sonra beklemediğin anda, ortalıkta kimse yokken, oflaya poflaya eline bir kalem alırsın ya da duvar köşesinde duran sazın teline boş vurursun ve olaylar gelişir...
Ayıldığında ortaya saçılanlara inanamazsın. Onlar hala pas parlak, sanki kalbi atıyormuş gibi hareket halinde, karşındadır. Seninse opacity hala %33'tedir. Keşke ben hiç dönmesem, siz saçılmaya devam etseniz diye düşünürsün."

Cordialis Aurka
"Söylenmeye değer tek şey duygulardır, içten gelenlerdir. İnsan içinden geleni söylemeliydi yalnızca."
Virginia Woolf, Mrs Dalloway


It's Temporary
"Pencerenin kenarında, boş boş dışarı bakıyorum. Bir şeyler bana hep sonraki anda delireceğimi söyledi. Ama öyle olmadı. Delilik korkusu bir şeylere sadık kalma anlamına gelebilir. Henüz bir şeye bağlı değilim."
Kárhozat (1988)

Bitten
"Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar."
Friedrich Nietzsche

Sonar
"...böyle anlar dolmuşlukla başlar. Haftalar ağır geçmiş, midede sıkıntı topu birikmiştir. Sonra beklemediğin anda, ortalıkta kimse yokken, oflaya poflaya eline bir kalem alırsın ya da duvar köşesinde duran sazın teline boş vurursun ve olaylar gelişir...
Ayıldığında ortaya saçılanlara inanamazsın. Onlar hala pas parlak, sanki kalbi atıyormuş gibi hareket halinde, karşındadır. Seninse opacity hala %33'tedir. Keşke ben hiç dönmesem, siz saçılmaya devam etseniz diye düşünürsün."

Ruighinn
'Geciken açıklamak zorunda kalır, yetişen keyfini sürer.' Makine insana hayatın hızına yetişmesi için söylenen ilk öğreti bu. Ve sırf bu yüzden, her gün yeniden saatlerle uzlaştığını sanıyordu. Bir gün aynaya ve takvime dikkatli baktığında zamanın onunla uzlaşmadığını gördü. Ve özgürleştiği günden beri sadece gecenin ve gündüzün bilgisi ona yetiyor. İnsanlar fırsatlarını kendileri yaratır. Bazen vazgeçerek, bazen devam ederek. Bazen bir vapuru kaçırarak, bazen istasyonu çoktan terk etmiş bir treni yakalayarak... Şimdi kaçırsa da yetişse de mutlu. Çünkü ikisi de kendi tercihi...


Odim
Bu uçsuz bucaksız düzlükte mesafesini koruyacağı kimse yok, sadece ayak izleriyle ve gölgesiyle samimi. Attığı her adım hem nereye yaklaştığını hem de nereden uzaklaştığını gösteriyor. Yönü inandıklarını, gözleri bakış açısını ve ayak izleri geçmişini anlatıyor. Her adım bir zincirin halkası, her adım bir hareket. Bir adımla başladı, bir adımla göç etti, bir adımla döndü. Adım eylemdir. Bir adımla sokağa çıktı; bir adımla yetişti, bir adımla dünyayı değiştirdi. Adım ilerleme... Bu uzun yürüyüş, bu arayış; uygarlık en üst seviyeye geldiğinde bile bitmeyecek. Geride bıraktığı izlere bakarken uzayan gölgesi konuşuyor: Nereye gidiyoruz?


Documented
Düşünce, bir enerji formudur; bir yerde depolayabilir, saklayabilirsiniz ancak yok edemezsiniz, eninde sonunda ortaya çıkmasına engel olamazsınız.

Uilboek
"Elbette hayvanlardan farklıyız; hayır, onlar elbette uzay gemisi yapamazlar, hayır onlar matematikten anlamazlar, hayır tabi ki Shelley gibi romantik şiir yazamazlar. Lanet olsun! Siz bir balina gibi yüzebilir misiniz? Kartal gibi uçabilir misiniz? Bir yarasa gibi işitebilir misiniz? Bir kedi kadar güzel misiniz? Bir kedi kadar güzel kokuyor musunuz? Kimlerin hak sahibi olacağı ve kimlerin hak sahibi olamayacağı, kimlerin topluma dahil olup olamayacağı türünden bir ahlaki evrende kriterimizi akıl olarak belirlemek tamamen saçmadır ve ayrımcılıktan başka bir şey değildir! Eğer zürafalar insan ırkı kadar geri kafalı, kendini beğenmiş ve önyargılı olsaydı en az 2 metrelik boynunuz olmadığı sürece hiçbir hakkınız olmayacaktı. Sizi diri kesimle kestikleri, yiyecek olasınız diye kesip biçtikleri, sırf o kadar uzun bir boynunuz yok diye size her türden işkenceyi yaptıkları böylesine emperyalist bir zürafa dünyasında yaşamak ister miydiniz? İşte bizim ahlaki kodumuz böylesine ayrımcı ve önyargılı."
Steve Best

Rakami 4
"Hayatım boyunca sayılarla uğraştım elbette. Bir süre sonra insana her sayının kendine özgü bir kişiliği varmış gibi geliyor. Örneğin bir 'on iki', bir 'on üç'ten çok farklı. On iki dimdik, vicdanlı, zeki iken, on üç istediğini elde etmek için gözünü kırpmadan yasaları çiğneyebilen yalnız, karanlık bir karakter. Öte yandan on bir, ormanlarda, dağlarda gezinmeye bayılan bir sportmen; on, hep kendine söyleneni yapan, ağırbaşlı ve saf biri; dokuz ise Buda misali uzun uzun düşünmeyi seven derin ve gizemli biri."
Paul Auster

Tokus
"Dokuz rakamı, Türk ve Altay mitolojisinde, halk kültüründe, halk inancında ve şamanizminde kutlu rakamdır; Dokuz Tuğ, Dokuz Oğuz, Dokuz Boy, Dokuz Yer, Dokuz Gök gibi..."
http://tr.wikipedia.org/wiki/9_(sayı)

Brian
"Yıllar içinde herhangi bir anlık değişikliğin taze bir zihinsel enerji patlamasına yol açtığını keşfettim. Şimdi bu odadayken birazdan öbür odaya geçersem, bu bana yardımcı oluyor. Sokağa çıkarsam fazlasıyla yardımcı oluyor. Yukarı çıkıp duş alırsam, bunun da faydası büyük. Bu yüzden ara sıra fazladan duş alıyorum. Aşağıdaysam ve açmaza düştüysem, işime yarayacak olan şey yukarı çıkıp duş almak. Beni rahatlatıyor bu."
Woody Allen - "Daily Rituals" by Mason Currey

Gravity
"Hayatlarımız bize ait değildir. Rahimden mezara kadar yaşamış ve yaşayan başka insanlara bağımlıyız. İşlenen her suçla, yapılan her iyilikle kendi geleceğimizi doğururuz."
Bulut Atlası

Routen
Ben, hayatınızın en önemli gününde arkada yürüyüp geçen figüran, detaylardan ibaret bulanık bir silüetim.


Neyz
Biz insanlar yaratıcı değil sadece birer aracız. Milyar yıldır milyonlarca melodi dinledik, milyon görsel taradık, milyon tasarıma dokunduk. Hepsi, sadece O'nun şarkı söyleyişi, anlatmak istedikleriydi. Bir şekilde ortaya çıkması gerekiyordu ve yolu bizden geçiyordu. Keman olduk, Ney olduk, kalem olduk, 'mouse' olduk. İçimizden geçti ve gitti...

Ticoad
Bu kadar betonun ve laf kalabalığının arkasında saklandığına göre, gerçek çok değerli bir şey olmalı.

Heyn
Ne kadar zamandır yolda olduğunu bilmiyor. Gördüğü her dinlenme noktası planlı yolculukların uğrak yeri... Çoğunluğa mantıklı gelecek bir sebeple, bir noktadan diğerine gidenlerin mecburen uğradığı mekânlar. Onun yolculuğu plansız, gideceği yer belli değil ve yolda olmasının diğerlerine mantıklı gelecek hiçbir açıklaması yok. Açıklamak isteyen kim? Yoldayken sadece gidebildiğin kadar gitmeyi düşünürsün ama sadece durunca hatırlarsın nereye ve neden gittiğini... İşte bir tane daha... Mola yerleri hesaplanabilir, fabrikasyon dünyanın bir parçası... Tatsız bir çay, tesadüfi bir yemek, pis tuvaletler ve iyi yolculuklar... Dinlenmek istemiyor. Yorgunluktan düşüp uyuyacağı bir ağaç altı ya da bir su kenarı bulana dek yoluna devam edecek.


Forest Guard
"İnsan doğadan yaşar, yani doğa onun bedenidir, ölmemek için onunla daimi bir diyalog sürdürmelidir. İnsanın fiziksel ve zihinsel hayatının doğaya bağlı olduğunu söylemek, doğanın kendi kendisine bağlı olduğunu söylemektir, çünkü insan doğanın bir parçasıdır."
Karl Marx

Industry Sunset
Tüm ayrıntılarıyla ince ince işlediğimiz ikinci doğa, insanın yaratma gücünü tek tipleştirdiği kadar onun tür olarak varlığını da yepyeni açılarla besler.

Restom
Doğayla birlikte ayrı gezegene çıktık. Birkaç ışık yılı yol kat edip, elimizdekileri etrafa saçtık.

Neuvex
Sabahtan akşama kadar gökyüzüne kablo çeker, hayal gücü uydularımı fırlatırım.

Rollkow
Hasat sonrası tarlayı bir kargaya emanet edip çekip gittiler. Dönmek için 200 yılları vardı şimdi.

Sanka
Doğanın bizi katletmemesi için özgürlüklerimizden vazgeçip toplum olmayı kabul ettik. Mağarada beş on kişiyken daha mı iyiydik bilmiyoruz, ancak birçoğumuz kurduğumuz bu yeni düzenin, feda ettiğimiz özgürlüğe değip değmediğini sorgular halde.

Plabo
Zihnimin yörüngelerinde zigzag çizen yıkıcı kuşkuların tamamı aslında başka bir galakside yazılmış primitif kodlardan ibaretti.

Keşfedilecek daha çok şey var
- Anasayfa
- Tişört