Moyaji
İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim.
Torcher
Yola çıkmak istersin; taş duvarlar önünde durur.
Terk etmek istersin; geride kalanlar uğursuz birer ruh gibi ardına eklenir.
Geçmişini tutuşturmak istersin; görünmez bir el meşaleni söndürür.
Yaratmak için, yok etmeyi göze almak gerek.
Ateşin hakkını vermek için, onun ışığında durmak gerek.
Octuo
Gözlerimi hapseden bu yapay ışık, varoluşuma aldırmayan bu büyük vitrin, farklılığımın derisini zımparalayan bu kültür.
Acro
İşaret parmağının hafızasına güveniyor ve fotoğraf çekmek için yürümekten daha kısa bir yol bilmiyordu. Kamerasını açıp, pozlamasını kontrol etti. ISO: 30 milyar ışık yılı. Açılan zihniydi ve netlik sonsuzdaydı.
Astrok
"İlginçtir ki modern gökbilimcilere göre uzay sonlu bir alan. Bayağı rahatlatıcı bir düşünce bu. Özellikle de eşyalarını nereye koyduklarını unutanlar için."
Woody Allen
Vertien
Her sabah günün menüsüne bakıp buna göre maskeler seçerdi. Çünkü figüranlar dublör kullanmaz.
Flora
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.
Heliopause
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.
Mareium
İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim.
On The Stars
"Bir kuyruklu yıldız olmak istiyorum, herkesin durup baktığı, birbirine gösterdiği bir kuyruklu yıldız, sonra....ansızın bir patlama ve ben yokum..."
Jim Morrison
Proi
İşaret parmağının hafızasına güveniyor ve fotoğraf çekmek için yürümekten daha kısa bir yol bilmiyordu. Kamerasını açıp, pozlamasını kontrol etti. ISO: 30 milyar ışık yılı. Açılan zihniydi ve netlik sonsuzdaydı.
Okeanos
Aradan geçen yüzyıllar sonrasında, elimde yok ettiğim türlerin kostümüyle tek kişilik bir tiyatro oynamaya başladım.
Shield Maiden
Öylece oturup seyrettik Güneş'in batışını, atomun parçalanışını, yerçekiminin ortadan kalkıp toprağı havalandırışını.
Rjovik
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz.
Pouch
Bu objeler, işlevinden soyunup, benim yarattığım anlamı giydiklerinde, daha evvel kaç milyon kez üretildiklerinin bir önemi kalmıyor.
Bug
...böyle anlar dolmuşlukla başlar. Haftalar ağır geçmiş, midede sıkıntı topu birikmiştir. Sonra beklemediğin anda, ortalıkta kimse yokken, oflaya poflaya eline bir kalem alırsın ya da duvar köşesinde duran sazın teline boş vurursun ve olaylar gelişir...
Ayıldığında ortaya saçılanlara inanamazsın. Onlar hala pas parlak, sanki kalbi atıyormuş gibi hareket halinde, karşındadır. Seninse opacity hala %33'tedir. Keşke ben hiç dönmesem, siz saçılmaya devam etseniz diye düşünürsün.
Rollkow
Hasat sonrası tarlayı bir kargaya emanet edip çekip gittiler. Dönmek için 200 yılları vardı şimdi.
Forest Guard
"İnsan doğadan yaşar, yani doğa onun bedenidir, ölmemek için onunla daimi bir diyalog sürdürmelidir. İnsanın fiziksel ve zihinsel hayatının doğaya bağlı olduğunu söylemek, doğanın kendi kendisine bağlı olduğunu söylemektir, çünkü insan doğanın bir parçasıdır."
Karl Marx
Velv
İşaret parmağının hafızasına güveniyor ve fotoğraf çekmek için yürümekten daha kısa bir yol bilmiyordu. Kamerasını açıp, pozlamasını kontrol etti. ISO: 30 milyar ışık yılı. Açılan zihniydi ve netlik sonsuzdaydı.
Reisen
Birçok insanın emekli olunca yerleşmek isteyip yine birçoğunun bir bahane bularak yerleşmediği sahil kasabalarından birine ulaştı. Mevsimi olmadığı için tatilciler yoktu. Sadece mevsimi olmadığı için değildi aslında. Tatil çalıştıkça hak edilen ve başkaları tarafından pazarlanan bir dinlence değil miydi? Herkes çalışıyordu. Kıyıda biraz rüzgâr, bolca deniz kabuğu ve çekingen dalgalarla karşılaştı. Bungun havayı yırtan birkaç martı sesi duydu. Martılar asla emekli olmazdı. İnsanlar doğar, büyür, çalışır, bir martı gibi ekmekleri yakalar ve yaşlanınca emekli olurlar. Sadece hayaller yaşlanmıyor. Renkli şemsiyelerden birinin altına bir köpek gibi kıvrıldı, büyük bir deniz kabuğu aldı, kulağına götürdü ve içinden gelen sesi dinleyerek uyudu.
Heyn
Ne kadar zamandır yolda olduğunu bilmiyor. Gördüğü her dinlenme noktası planlı yolculukların uğrak yeri... Çoğunluğa mantıklı gelecek bir sebeple, bir noktadan diğerine gidenlerin mecburen uğradığı mekânlar. Onun yolculuğu plansız, gideceği yer belli değil ve yolda olmasının diğerlerine mantıklı gelecek hiçbir açıklaması yok. Açıklamak isteyen kim? Yoldayken sadece gidebildiğin kadar gitmeyi düşünürsün ama sadece durunca hatırlarsın nereye ve neden gittiğini... İşte bir tane daha... Mola yerleri hesaplanabilir, fabrikasyon dünyanın bir parçası... Tatsız bir çay, tesadüfi bir yemek, pis tuvaletler ve iyi yolculuklar... Dinlenmek istemiyor. Yorgunluktan düşüp uyuyacağı bir ağaç altı ya da bir su kenarı bulana dek yoluna devam edecek.
Because Of You
"Kişinin egosu, bütün problemlerinin, bütün savaşların, bütün anlaşmazlıkların, bütün kıskançlıkların, korkunun, depresyonun kaynağıdır. Kendisini başarısız hissetmek, sürekli olarak diğerleri ile kıyaslamak herkesi incitir, aşırı derecede incitir; çünkü her şeye sahip olmazsın."
Osho
Documented
Düşünce, bir enerji formudur; bir yerde depolayabilir, saklayabilirsiniz ancak yok edemezsiniz, eninde sonunda ortaya çıkmasına engel olamazsınız.
Jionda
Doğduğu günden beri varlığıyla bilinci arasında bir tercih yapabileceği günü bekliyordu.
Lütfen bekleyin... Lütfen bekleyin... Şimdi karşıya geçebilirsiniz.
Ekbatop
İnsanı koltuk olmadan düşünebiliyorum fakat koltuğu insan olmadan düşünebilmek için koltuk olmam gerektiğini farkettim.
It Is Temporary
"Pencerenin kenarında, boş boş dışarı bakıyorum. Bir şeyler bana hep sonraki anda delireceğimi söyledi. Ama öyle olmadı. Delilik korkusu bir şeylere sadık kalma anlamına gelebilir. Henüz bir şeye bağlı değilim."
Kárhozat (1988)
Together Alone
Ne kadar aynı fiziksel ortamı paylaşsak da nadiren bir aradayız. Burada nesnelerle aynı havayı soluyor, onları yonttukça alanımızı genişletiyoruz.
Onların şüphe götürmez somutluklarının peyda ettiği bu üç boyutlu materyal sınır, sınırsızlığa öykünen perspektiflere yuva oluyor.
Brian
"Yıllar içinde herhangi bir anlık değişikliğin taze bir zihinsel enerji patlamasına yol açtığını keşfettim. Şimdi bu odadayken birazdan öbür odaya geçersem, bu bana yardımcı oluyor. Sokağa çıkarsam fazlasıyla yardımcı oluyor. Yukarı çıkıp duş alırsam, bunun da faydası büyük. Bu yüzden ara sıra fazladan duş alıyorum. Aşağıdaysam ve açmaza düştüysem, işime yarayacak olan şey yukarı çıkıp duş almak. Beni rahatlatıyor bu."
Woody Allen - "Daily Rituals" by Mason Currey
Mano Duo
Bir rüyada olmadığınızı anlamak için, ellerinize bakın.
Tetoid
Gözlerimi hapseden bu yapay ışık, varoluşuma aldırmayan bu büyük vitrin, farklılığımın derisini zımparalayan bu kültür.
Burning Tire
Bir avuç insan kalmıştık varlığımızı kutlayacak ve bildiğimiz tüm dilleri unutmuştuk.
Checkpoint
Gerçekliğin sürekli güncellendiği bu açık dünyada farklı rollere girdim. Yan görev olarak da yoldakileri rendera bıraktım.
The Land
Zaman ve mekan senden uzaktayken rüyanda ne görürsün?
Xuntos
İnsan dinginlik arayışında insandan kaçar sonra yine insan arar. Kendi gibi birilerine yolda rastlamak isteyeceğini hiç düşünmemişti. Belki de bu uzun süreli yalnızlık korkutmuştu. Kimsenin çıkmayacağı bir yolculuğa çıkacak kadar delirmiş olamazdı ya. İnsan yolda dinlenir, sorgular, çelişir ve sonunda rahatlamak ister. Bir siluet bir hareket görse rahatlayacaktı. Yalnız olmadığını bilmenin rahatlığıydı ihtiyacı olan. Çok geçmeden ufka doğru kendi halinde yürüyen birilerini gördü. Yolunu bir bakıma onların varlığına onaylattı. Yalnız değildi. Bir insan en fazla insanlara tahammül edeceğini hissettiği zamana dek yalnız kalabiliyor.
Im Underwater
"Yapmak istediğini yapma. Yapmak istemediğini yap. Yapmamaya koşullandırıldığın şeyi yap. Seni en çok korkutan şeyleri yap."
Chuck Palahniuk
Flying Low
Hayal gücü, gökyüzünde süzülen rengarenk bir makineydi şimdi.
Editmode
Gerçekliğin sürekli güncellendiği bu açık dünyada farklı rollere girdim. Yan görev olarak da yoldakileri rendera bıraktım.
43rd Istanbul Film Festival
Görüntüyü çerçeveleyen bu sınırlar, görünmeyene de dairdir.
Box
Bu objeler, işlevinden soyunup, benim yarattığım anlamı giydiklerinde, daha evvel kaç milyon kez üretildiklerinin bir önemi kalmıyor.
Imagine
Gerçekliğin sürekli güncellendiği bu açık dünyada farklı rollere girdim. Yan görev olarak da yoldakileri rendera bıraktım.
Özgür Ruh
"Her insan temiz doğar ve yola başlar. Yolda hangi rengi alacağın senin elinde. İster başladığın gibi masmavi devam edersin, ister gökkuşağı olursun. Saflığın, başlangıcın rengidir mavi... Kırmızının aksine kalbinin rengidir aynı zamanda. Yaşamak için nefes alışların dalgalanır. Kendini döke saça yükselirsin. Dilediğin gibi...
Cehennemse her an aşağıdadır. Hiç bırakmaz peşini, her an aklının bi köşesindedir. Elin gider.. çekersin tekrar. Yoksa o mu haklı? Hiçbir zaman emin olamazsın."
Şevki Orhan
Pigment
Benimle şekil alır aklıma gelenler ve bazen de malzemenin aklından geçenler.
Nigoma
Çimler üzeri arkadaş toplaşmaları, yatay ya da dikey yolculuklar, rengarenk festivaller, yazıyla çiziyle üretimle geçen vakitler, ufak çaplı mucizeler ve evden sokağa çıkışlar... Kulağımda hep bir müzik var.
Shelf
Bu objeler, işlevinden soyunup, benim yarattığım anlamı giydiklerinde, daha evvel kaç milyon kez üretildiklerinin bir önemi kalmıyor.